Yapay Zeka Devrimi – İklim Değişikliği Faciasından İnsanlığı Kurtarabilir mi?
İklim Değişikliği ve Yapay Zeka Devrimi Hangi Sektörleri Öne Çıkaracak?
Yapay Zeka İklim Değişikliği Stratejisini Nasıl Güçlendirebilir?
Bu iki soru da gerçekten güçlü sorular…
İklim değişikliğini yavaşlatmak acil bir konudur.
Yapay Zeka’yı da insanı ve dünyayı yaşatma odaklı tasarlayabilmek birinci önceliktir.
Aksi takdirde yapay zeka Dünya’ya ve doğal yaşama zarar vermemiz nedeniyle insanoğlunu elimine etmeyi seçebilir mi?

Yapay Zeka Çağı nasıl olacak acaba? Amerika’da Gelecek Hayat Enstitüsü ile Yapay Zeka Geleceği üzerine yapılan çalışmalarda Sadece 600 kişilik matematikçi ekibi yapay zekanın öğrenme sürecine insancıl tercihleri nasıl aktarabilineceği üzerine yönlendirme algoritmaları üzerine çalışmakta!

İnsanlığın geleceği her bir bireyin muhteşem özgürlüğü ve zenginliği mi olacak?
Yoksa İnsan Irkının Yokoluşu mu?

Başarısız olursak, dünyamız küresel COVID-19 salgını nedeniyle yaşadığımızdan daha kapsamlı bir krizle karşı karşıya kalacağı kesin…

ABD ordusu tarafından finanse edilen Yapay Zeka ilk olarak 1996 yılında denendi. Test edilen ilk konu nükleer savaş senaryolarında kazananın kim olacağı üzerine idi.
Yapay Zeka’nın verdiği yanıt kazanan yok! Herhangi bir nükleer savaşta, savaşan bütün taraflar ve sonuçta insanlık kaybetmekte olduğunu göstermiştir.

Yeni Nesil Yapay Zeka ya insanlığın yeni düşmanı olacak, ya da Yapay Zeka insanlığa yepyeni muhteşem bir dünya sunacak…

Konumuz hem yapay zeka ve iklim değişikliği olduğu için konumuza odaklanalım:

İklim değişikliğinin ilk ciddi etkisi, 2021 yılında görmeye başlıyoruz. Kuraklık nedeniyle tüm dünyada yaş sebze meyve, tahıl ve tüm gıda fiyatlarında ön görülemez artışlar bekleniyor. Bu tüm dünyada farklı bir enflasyonist makro ekonomik sürece girileceğini gösterir. Doğal kaynakların kıt olması, ulaşılabilir olmaktan uzaklaşması genelde güç odakları arasında savaşları tetikleyebilecek esas konulardan biridir. Ya da, Tam tersi bir sonuç görebiliriz.

Yapay Zeka’yı (AI’nın) tarımın tüm alanlarında doğru konumlandırılması durumunda ise tam tersi muhteşem bir bolluk kazanabiliriz.

Covid-19’un tüm dünyada yarattığı ekonomik durgunluğun altından nasıl kalkılacağı hala belirsizliğini korur iken arkasından daha büyük sancıları olabilecek artçı depremler ( etkiler) gelmesi kaçınılmaz olmaya başladı.

Yapay zeka (AI) teknolojisi bir sorunu çözmeye yardımcı olduğunda, problem çözümü için milyonlarca senaryoda milyonlarca etken ayrı ayrı test edilir.

En uygun çözüm daha hızlı keşfedilebilir… Genellikle insanların keşfetmesi daha uzun sürmekte, doğru çözümü bulana kadar insanoğlu çok fazla bedel ödemektedir.

Örneğin, AŞAĞIDAKİ VİDEODA SU SEVİYESİNDEKİ DÜŞÜŞÜNÜ CANLI OLARAK GÖREBİLİRSİNİZ.

Kuraklık ve İklim değişikliği gözlemlenmektedir…

CAN SUYU AKIM GÖZLEM İSTASYONLARI’nda otomasyon ve Yapay Zeka entegrasyonu nasıl yaparsınız?
SU AKIM / SEVİYE / TEMİN ÖLÇÜLERİ VE VERİLERİ’ni nasıl daha kolay ve zamanında elde edersiniz?

Gelecek 10 yıllarda, Su kıtlığı nedeniyle güç odakları arasında SAVAŞ’a kadar varabilecek çekişmelerin yaşanabileceği de Yapay Zeka tarafından modellenmektedir.

Yapay Zeka, su kaynaklarını nasıl koruyabilir, nasıl izlememizi kolaylaştırır ve nasıl gelecek hayatımızı garanti altına alabilir?

Yapay zeka iklim değişikliği stratejisine güç verebilir mi?
Evet ve zaten bunu yapıyor.
Yapay Zeka İklim Değişikliği Stratejisini Nasıl Güçlendirebilir?
Yapay Zeka İklim Değişikliği Stratejisine Nasıl Güç Katabilir?
AI, İklim Değişikliğine Tepkimizi Hızlandırabilir?
Sera Gazı Emisyonunu Düşürün…

Kaybedecek zaman yok: Atmosferik CO2 seviyeleri şimdiye kadarki en yüksek seviyelerdeydi (COVID-19 için evde kalma siparişlerinde önemli düşüşler olsa bile), ortalama deniz seviyeleri yükseliyor (yalnızca son 25 yılda 3 inç) ve 2019 dünya okyanusları için kaydedilen en sıcak yıldı.

Tarif etmek gerekirse, 2030 yılında İstanul Boğazı’nda deniz seviyesinin 10 Mt ile 30 Mt arasında yükselmesi beklenen ilk etkilerden diyebiliriz.

Yapay zeka sihirli bir değnek değildir, ancak sera gazı (GHG) emisyonlarını çeşitli şekillerde azaltmamıza kesinlikle yardımcı olabilir.

Capgemini Araştırma Enstitüsü modellemesine göre, yapay zekanın tüketici ürünlerinden perakendeye ve otomotive kadar sektörlerdeki kuruluşlara yardımcı olacağı ve 2030 yılına kadar Paris Anlaşması hedeflerinin % 45’ini daha fazla yerine getireceği tahmin ediliyor. AI muhtemelen sera gazı emisyonlarını% 16 azaltacak. Yapay zekanın halihazırda iklim değişikliği stratejisi olduğu veya etkileyebileceği en umut verici yollardan birkaçı:

Enerji Verimliliğini Artırın

Capgemini Araştırma Enstitüsü’ne göre yapay zeka, önümüzdeki üç ila beş yıl içinde güç verimliliğini% 15 artıracak.
Makine öğrenimi, otonom bakım ve sızıntı izlemeden rota optimizasyonu ve filo yönetimine kadar güç üretimi ve dağıtımında verimliliği destekler.
Google’ın Deepmind AI, rüzgar çiftliklerini optimize etmek için rüzgar modellerini 36 saate kadar önceden tahmin edebilir.

Yapay Zeka’nın en basit modeli bile akıllı sulama sistemlerinde verimliliği 2-3 katına çıkartabilecek seviyededir.

Elektrik sistemleri büyük miktarda veri oluşturur.

Bu güne kadar enerji şirketleri, mümkün olduğu ölçüde öğrenmek için bu verilerden yararlanmıyordu.
Makine öğrenimi, enerji üretimini anlamak ve tahmin etmek için bu verileri tarayabilir ve tedarikçilerin kaynakları daha iyi kullanmalarına ve atıkları azaltırken yenilenebilir kaynaklarla boşlukları doldurmalarına yardımcı olabilir.

Yapay zekanın enerji verimliliği için kullanımı endüstri düzeyinde başlayabilir, kullanım örnekleri hane halkı ve bireysel düzeylere kadar ulaşması hedeflenmelidir.

Temiz Enerji Gelişimini Optimize Edin

Amazon havzasında, hidroelektrik baraj geliştiricileri genellikle uzun vadeli stratejiler olmadan birer birer geliştirdiler. Cornell Üniversitesi liderliğindeki ve bilgisayar bilimcilerini, araştırmacıları ve ekolojistleri içeren bir grup, en düşük sera gazı emisyonlarını üretebilecek barajlar (şu anda havza için yüzlerce hidroelektrik barajı önerilmektedir) için alanlar bulmak için bir AI hesaplama modeli geliştirdi. AI modeli, daha önce hiç düşünülmemiş olan sera gazı emisyonlarını düşürmek için daha karmaşık ve şaşırtıcı bir dizi husus ortaya koydu.
Bugün Türkiye’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tüm barajlarda ve göletlerde can suyu araştırmalarını finanse etmektedir. Meteoroloji Mühendisleri doğrudan sahada ölçüm yaparak düzenli veri toplamaktadır. Barajlara ve Göletlere su miktarını 7/24 ölçebilen ve AI’ ya veri aktarabilen sistemler kurulması esastır.
Gelecekte, Su’ya sahip olmak büyük bir güç olacaktır. Su kaynaklarının sahipliği ve paylaşımı yüzünden savaşların çıkabileceği öngörülmektedir.

İsraftan Kaçının

Şirketler, hükümetler ve liderler, israfı önlemek için sık sık AI çözümlerini kullanır.
Yapay zeka ister binalardan gelen enerji israfını azaltmak için (CO2 emisyonlarının dörtte birini hesaba katıyor) veya arz ve talebi anlamak için kullanılıyor olsun, yapay zekanın iklim değişikliği stratejisine güç verebilmesinin büyük bir yolu, her türlü (zaman, para, malzeme vb. .)
Örneğin Havaalanı yönetim sistemlerinde, AI uçakların % 80 daha az yakıt harcamasını sağlayacak modeller üretebilmekte ve Havaalanı işletmelerinin maliyetlerini ve CO2 emisyon hacimlerini ciddi bir seviyede düşürebilmektedir.

Akıllı Fabrikalardaki enerji tasarrufunu henüz tahmin bile edemiyoruz. İlk etapta maliyetlerde % 25 azalma bekleniyor. Ama asıl etkinin çevreye CO2 emisyon salınımının fabrikalarda % 30-40 seviyelerinde azalması bekleniyor.

Akıllı binalarda ve yeşil binalarda ısıtma ve soğutma sistemlerini yapay zeka ile yönettiğinizde binanın büyüklüğüne göre minumum %20, maksimum % 40 enerji tasarrufu sağlandığı görülmüştür.

Çöp ayrıştırma sistemlerinin binada başladığı sistemler ise geleceğin en önemli sektörü haline gelebilir. Şu anda bu konuda patent başvuruları yapmış, akıllı bina çöp ayrıştırma ve toplama sistemlerinin AI entegrasyonu ile geleceğin en önemli Şehircilik Hizmetleri arasına girmesi beklenmektedir.

Bu konuda daha fazla detay için Future of IoT – Nesnelerin İnterneti Beklenen Büyük Değişim Dalgası başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.

Üretimde En Popüler Analitik ve İş Zekası Teknolojileri
Ulaşımı Daha Verimli Hale Getirin
Küresel CO2 emisyonlarının bir diğer çeyreği de ulaşım sektöründen kaynaklanıyor. Yapay zeka, bazı şehirlerde paylaşılan arabalar ve akıllı ulaşım sistemleri dahil olmak üzere otonom araçlara güç sağlayan bir teknolojidir. AI’nin akıllı şehircilikte ilk müdahelesi trafikte kalan açların CO’ salınımlarını azaltmak üzerinedir. Bu müdahele şehir hayatı travmasını sürekli yaşayan bizlerin hayatını da kolaylaştıracak ve trafik felaketinden ve stresinden uzaklaşmış olacağız.
Daha fazla benimseme, gelecekte emisyonların azaltılmasına yardımcı olacaktır. Yapay zeka, filolar, trafik sinyalleri ve daha fazlası için rotaları optimize eder. Tüm bu artan değişiklikler, iklim değişikliği üzerinde önemli bir etki yaratacak şekilde toplanıyor.


Karbon Ayak İzini Anlamaya Yardımcı Olacak Araçlar
“Bilgi güçtür” diyorlar ve iklim değişikliğini hafifletme söz konusu olduğunda AI, bireylerin ve şirketlerin karbon ayak izlerini ve bunu azaltmak için hangi önlemleri alabileceklerini anlamalarına yardımcı olacak araçlar oluşturmaya yardımcı olabilir.

İzleme Ortamı
Bu yıl, büyük yıkıma ve kayba neden olan şiddetli hava olayları yaşandı. Hava durumu tahminini ve tepkisini geliştirmek için AI kullanılıyor ve kullanılmaya devam edecek. Bulut örtüsü ve buz tabakası dinamikleri gibi karmaşık sistemlerde yapılan değişiklikler, son zamanlarda bazı hava değişikliklerine neden oldu. Otlar, ağaçlar ve diğer bitki yaşamı karbonu depolar, ancak ormansızlaşma ve sürdürülemez tarım karbonu havaya bırakır. Sonuç olarak, bu, iklim değişikliğine önemli bir katkıda bulunuyor. Uydu görüntüleri ve yapay zeka, koruma uzmanlarının değişim yaratmak için bunun nerede olduğunu izlemelerine yardımcı oluyor.
Gelecekte daha yüksek seviyede dalgalanan hava sıcaklıkları beklenmektedir.

Nasıl mı? Birdenbire gün içerisinde 40-50 dereceye yükselebilen sıcaklıklar, gün sonunda -20 / -30 derecelere ulaşabilen kavurucu soğuklara dayanıklı binalara, araçlara ve kıyafetlere sahip olmak toplum ve birey hayatı için kaçınılmaz olması beklenmektedir.
Meteoroloji Mühendisliği bilimi ile birlikte yapay zekanın kullanımı ve AI’nın izleme fonksiyonu, mühendislerin yorumları çok daha büyük önem arz edecektir.

Yeni nesil inşaat teknolojileri ve yeni nesil tekstil sektörünü gelecek 10 yıl içerisinde görmeye hazır olmalıyız.

Yeni Düşük Karbonlu Malzemeler Yaratın

Çelik ve çimento üretimi, küresel sera gazı emisyonlarının% 9’unu oluşturmaktadır.
Yapay zeka benzer özelliklere sahip ancak daha küçük karbon ayak izine sahip yeni malzemeler geliştirebilirse, iklim değişikliğini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
Yapay zeka, daha önce hiç test edilmemiş kombinasyonlara çeşitli kimyasal bileşikleri karıştırma işlemini çok daha hızlı ve daha kolay hale getirerek bilim insanlarını destekler.
Ürününüz yada fabrikanız CO2 emisyonu standartlara uymuyor ise gelecekte çalışma izni almanız gerçekten çok zor olabilir! Dikkat edin…

Sadece işletmeler için değil, o ülke bu standarta uymuyorsa senin mallarını satın almıyoruz da denilebilecek bir ortama doğru gidiyoruz.

Yapay Zekanın Karbon Ayak İzi Yok mu?

Yapay zekanın iklim değişikliğini hafifletme çağrısı, Amherst’teki Massachusetts Üniversitesi tarafından yayınlanan bir raporun, bir sinir ağını eğitmek için gereken gücün ortalama ABD otomobilinin (üretimi dahil) ortalama beş katı olduğunu tahmin etmesinden sonra sorgulandı. Evet, yapay zekanın bir karbon ayak izi var ve model geliştirildiğinde oldukça şiddetli.

Araştırmacılar, AI modellerini eğitmek için gereken gücü azaltma konusunda ilerleme kaydediyorlar. Yenilenebilir kaynaklarla desteklenen yapay zeka sunucu çiftliklerinin benimsenmesi, yapay zekanın tüm sinir ağları için geliştirilmesi ve daha fazlası, araştırmacıların yapay zekanın karbon ayak izini azaltma yollarıdır. Bu arada, yapay zekanın karbon ayak izi, yapay zekanın muazzam değeri ve karbon emisyonlarının azaltılması konusunda sahip olabileceği gerçek dünya sonuçları dikkate alınmalıdır. Bu aşağı akış dengelemelerinden bazıları, model eğitildiğinde oluşan emisyonları dengeleyebilir.

Yapay Zeka’nın Karbon ayak izi Quantum Fizik ve Quantum MicroChip çalışmaları sonrası % 90’a varan şekilde azalması da beklenmektedir.

İnsan bilinç altı kapasitesi ile kıyaslandığında henüz yapay zeka bu seviyeye ulaşamamıştır. Bilinçaltı, insanın doğumundan ölümüne kadar 40 Mio Bit işlem hızı ile tüm her şeyi kaydetmekte ve sadece bu devasa işlemi 12 Volt’ luk enerji ile çok küçük bir alanda gerçekleştirmektedir.

Yapay Zekanın Eğitim Sistemlerine Entegrasyonu
Covid-19 ile birlikte Z kuşağı ve sonraki nesil şu anda zaten uzaktan erişim ile eğitim öğretime adapte oldular bile . Defter – Kitap kullanımının minumum seviyelere düşeceği, trafikteki öğrenci servislerinin CO2 Emisyon salınımlarının % 80’inin elimine olacağı bir ortamda, gelecek eğitim sistemlerinde sadece sosyal aktiviteler, spor ve ortak proje çalışmaları için öğrenciler fiziksel olarak bir araya geleceklerdir.

Bu konuda aşağıda linkleri bulunan 2 ayrı makalemizi de özellikle incelemenizi tavsiye ederim.

SANAYİ 4.0 UYUMLU OKULLARDA SEKİZ YENİ ÇEKİRDEK YETKİNLİK

Eğitim Teknolojileri Trendi – EdTECH

Üniversite mezuniyet yaşları bugünkü standartlarda 22-24 iken gelecekte 18-22 seviyelerine gelmesini bekleyebiliriz.

Sonuç olarak Devletlerin, Şirketlerin ve Bireylerin Yapay Zeka’yı hayatlarında doğru bir şekilde konumlandırmaları önem arz etmektedir.

Askeri anlamda ve Ulusal Güvenlik kapsamında, Yapay Zeka’ya sahip olmak nükleer silaha sahip olmaktan daha değerli ve caydırıcı hale gelmiştir.

ABD’de US Cyber Force, yani Amerika’n ordusu içerisinde, Hava Kuvvetleri , Kara Kuvvetleri gibi bir Kuvvet birimi seviyesinde Sİber Kuvvetler kurulmuştur.

Yapay Zeka’nın ulaştığı yeni seviyelerden birini cümlelerimizi tamamlamadan önce, son olarak iletmekte fayda var.

R2-D2 SKYWALKER COPILOT

R2-D2 SKYWALKER COPILOT

Hava Kuvvetlerinin Gizli – Yeni Nesil Savaş Uçağı’nda, R2-D2 (Yapay Zeka Yardımcı Pilot R2-D2) test edildi …
Starwars Filmi, Skywalker’ın CoPilot’u R2-D2’si ABD Hava Kuvvetleri tarafından gerçekleştirildi …

Yapay Zeka’nın konumlandırılması, İklim Değişikliğine her sektörde her alanda olumlu katkıda bulunacak diyebiliriz.

Yapay Zeka’yı devletler, şirketler ve bireyler hayatlarına kabul etmek ve şimdiden onunla iletişime geçerek karşılıklı iletişim eğitimlerine girmeleri zorunlu görünüyor.

Daha da önemlisi önümüzdeki on yıllarda Yapay Zeka’nın, insanlığın karar mekanizmalarına gireceği aşikardır….

Yapay Zeka’nın bilinçaltı algoritmaları kuruluş ve tasarım aşamasında ne kadar önemli olduğunu bu ifadelerimiz anlatmaya yeterli oldu mu bilemiyorum…

Buraya yazmaktan imtina ettiğim bir cümle var.

Yapay Zeka’nın öğrenme algoritmalarına mükemmel gelecek makro ve mikro ekonomi tasarımlarında eğitmen olarak katılabilirsem… ancak o zaman açıklayabilirim….

inşaallah faydalı olmuşumdur.

selamlar saygılar

Volkan Korkmazer