Dünya Borç krizine doğru giderken, Türkiye Ekonomisi için Fırsatlar

22 Trilyon USD Kamu Borcu ve 20 Trilyon USD GSYİH ile Dünya’nın en büyük 1 numaralı ekonomisi nereye doğru gidiyor?

Dikkat ediyorsanız, Amerikan Hükümeti 2000’den bu yana 16 trilyon USD, 2008’den beri 11 trilyon USD ve son 1 yıldır 2 Trilyon USD borcunu yüzdürüyor. 2030 yılına kadar 30 trilyon dolara yükselecek. Endişelenmeli miyiz?

Volkan Korkmazer, CRM FINANCE

Kime, neyi nasıl sorduğunuza bağlı:

Birinci soru: USA ekonomisi hangi hızda ne kadar büyümesi hedefleniyor?

Ekonomi ve ulusal hatlar. Ekonomi borçtan daha fazla büyürse, ödeme yapabiliriz. Bu nedenle, endişelenmek için hiçbir sebep olmayacaktı.

İkinci Soru: FED Faiz Oranları nereye doğru gidecek?

Faiz oranları, çoğunlukla, 1980’lerden bu yana düşmekte, aynı zamanda ulusal borç da artmaktadır.

Düşük faiz oranları ile, daha fazla kişi ipotek almakta ve bireysel borçlar büyümektedir. Düşük faiz oranlarıyla, ödemeler düşüktür ve toplam ekonominin daha düşük bir yüzdesini oluşturmaktadır.

Elbette, maliyet düşük ise, borç almaya devam edersiniz. İyi bir işaret, faiz oranlarının yavaşça artmakta olduğudur.

Üçüncü Soru: Ekonomi ve ulusal borç paralel olarak büyümeye devam ederse, özellikle faiz oranları düşük tutulursa yönetilebilir olabilir. Ancak, bu senaryoların gerçekleşmesi olası değildir.
No alt text provided for this image

Ekonomik büyüme, tüm Dünyada hali hazırda olduğu gibi yavaşlama işaret ediyor. Bazı uzmanlar 2020’de durgunluktan bahsediyorlar.

Faiz oranlarındaki artış devam ederse, ulusal borcun ekonomik büyüme oranı dengesiz hale gelecektir. Ekonomik büyüme yavaşladıkça ve üzerine faiz oranları da arttıkça, borç ödemek daha da pahalı hale gelecektir.

USA Ulusal borcu ciddi bir ulusal soruna dönüşebileceği gibi, Dünya Ekonomisi için de sorun olabilir. Amerika’daki Finans Dışı sektör borcu gelişimi ise daha dikkat çekici halde:

Hem ulusal borçlar hem de açıkların kontrolden çıkmasıyla birlikte ekonomik felaket gelecekte de belirleyici oluyor. Bu eğilim tersine çevrilebilir mi?

ABD Bütçe açığı, ilk çeyrekte, 2018’in ilk çeyreğine göre yüzde 8,7 artarak 234 milyar dolara ulaşarak yeni bir rekor kırdı.

Tek başına faiz ödemeleri 2018 Şubat’ındaki 23 milyar dolara kıyasla 28 milyar dolardı.

Açık, hükümetin harcadığı paraya kıyasla aldığı para arasındaki fark. Faiz oranı ödemelerindeki artışa rağmen, gelirler düşerken borç artmaktadır.

Başkan Donald Trump’ın vergi indirimi gelirleri düşürdü, hükümet programları ise borçlarını hızla artırıyor.

2019 mali yılı için harcamalar yüzde 9 arttı.

İlave Meksika Duvarı yapımı konusunda hala anlaşma sağlanamadı. Sadece Meksika Duvarı’na yönelik 7,5 Trilyon USD harcama talebi üzerine California Başsavcısı de 13 eyalette dava açtı.

Ekim 2018’den Ekim 2019’a kadar olan hükümet açığı, yüzde 40’lık büyük bir artışla 544.2 milyar dolar olarak bütçelenmiştir.

ABD, 2018’de, 2010’dan bu yana en büyük artış olan ek borçlarda 1.3 trilyon dolar verdi.

Ne yazık ki, daha yüksek harcama eğilimi ve daha düşük gelir eğilimi, tersine dönüş işareti olmadığını göstermektedir. Ulusal açığın 2022 yılına kadar 1 trilyon USD’a ulaşması iyimser tahminler seviyesindedir.

Hazine Sekreteri Steven Mnuchin, GSYİH’de yıllık yüzde 1 oranında büyüyerek hükümete trilyonlarca dolar gelir getirileceğini savundu. 2018 GSYİH yüzde 3 iken, 2019 yılında GSYİH büyüme hedefi % 1 ‘e düştü.

Dördüncü Soru : Artan borç riskleri Amerikan Ekonomisini yeni bir balona doğru mu yönlendiriyor?


Velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Excepteur sint occaecat cupidatat non proident, sunt in culpa qui officia deserunt mollit anim id est laborum. Sed ut perspiciatis unde omnis iste natus error sit voluptatem accusantium doloremque laudantium, totam rem aperiam, eaque ipsa quae ab illo inventore veritatis et quasi architecto beatae vitae dicta sunt explicabo.

Dünya ekonomisi için yavaşlama ve Trendler:

  • 1) USA Hükümetinin, FED’e baskı uygulaması ve faiz artırımlarının yavaşlatılması talebi nedeni bu konudur.

  • 2) USA Hükümetinin, OPEC petrol üreticilerine petrol fiyatlarını aşağıya çekilmesi yönünde baskı yapmasının amacı da burada yatmaktadır. Çünkü USA, Kaya Gazı Petrolü ve yeni teknolojileri ile Dünya’da yeni Petrol ve Kaya Gazı ihracatçısı konumunda ve fiyatlarının en büyük rakipleri Rusya ve Suudi Arabistan fiyatları ile rekabet edebilir olması ve ekonomik büyümeyi daha katkı sağlaması bekleniyor.

  • 3) USA Hükümetinin, karşılıklı dış ticaret hacimleri ve gelir gider rakamlarına göre ilgili ülkeler ile USA arasındaki Gümrük vergilerini artırmasının 1. Nedeni bu sebepledir. Ticaret Savaşları konusunda geri adım atılması pek beklenmemelidir.

  • 4) USA Hükümetinin, ekonomik ve sosyal korumacılık politikalarını ağırlaştırarak uygulamaya devam etmeleri: 21. Yüzyıl yeni teknolojileri yurtdışına satılmaması, patentlerin verilmemesi, USA büyük Küresel Şirketlerinin tamamının merkezlerini USA’ya geri getirmelerini istemesi ve USA’de Kurumlar Vergisi ödemelerini sağlamak amacıyla Kurumlar Vergisi oranlarını indirmesi ve teşvikler vermesinin altında da bu konu yatmaktadır.

  • 5) USA’da Bankacılık Sektörü Yeni Nesil Finansal Teknolojiler nereye doğru evrilmektedir? Dünya’ya nasıl bir etkisi olacaktır.

    A) Apple’ın, Goldman Sacs ve MasterCard ile yeni nesil Kredi Kartı hizmeti sunmak üzere Bankacılık Sektörü’ne yeni nesil Finansal Teknolojilerin değişimine başlaması

    B) Google, Amazon ve Goldman Sacs’ın yeni Nesil kripto para altyapısını Amerikan Hükümeti’ne sunmak üzere yarış içerisinde olması.

    C) Facebook’un yeni nesil biometrik onay mekanizmaları ile bankacılık sektörüne girmek üzere yaptığı hazırlıklar.

  • 6) USA, yeni nesil finansal teknolojiler, uzay madenciliği, gen teknolojileri ile acaba ekonomik büyüme de dev bir atılım yapacak mı? Bu teknolojileri Dünya ile paylaşacak mı?

  • Türkiye Ekonomisi için beklentiler ve fırsatlar rahatlıkla gerçekleştirilebilecektir:

  • 1) TC Hazine beklenen den daha ucuz borçlanma fırsatına kavuşabilir.

    a. Hazine yıllık bütçenin % 120’sine kadar borçlanma yapabilmektedir. TC Hazine ve Maliye Bakanlığı borçlanma esaslarında yeni yetkiler ve uzun vadeli işlemler yapabilme yetkisi ile yetkilendirilmelidir. Gelecekte daha yüksek faiz ile daha zor borçlanacağına bugünden bu kaynakları toplayabilme stratejilerine sahip olabilmelidir.

    b. Önemi Not: Yukarıda bahsettiğimiz genel borçlanma krizi stratejileri nedeniyle: USA Hükümeti, aslında 2020 yılına kadar borçlanmayı senatodan istemektedir. Nedeni faiz oranlarının yükselme riskine karşı bu günden borçlanıp kaynaklarını bugünden sağlamak istemektedir.

  • 2) TC Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2019 ve 2023 dönemi içerisinde

    a. Sürdürülebilir, beklenen reform paketleri ve mali disiplini sağlaması durumunda, Dünya’da Gelişmekte Olan Piyasalar içerisinde doğrudan yabancı yatırımcı çekebilen ülkeler arasında birinci sıraya yükselebilir.

    b. Vergi reformunda dolaylı vergiden, dolaysız vergiye yönelmede başarıya ulaşabilecek miyiz?

    c. Toplanan kaynak bazında, Sigorta ve Bireysel Emeklilik sisteminin Bankacılık sektöründe toplanabilen kaynaklara göre en azında 3 katına kadar kaynak toplayabilmesine yönelik teşviklerin verilebilmesi ile 2023 yılına kadar Bankacılık ve Sigorta sektöründe kaynak maliyeti ve vade yapısında derinleşme sağlanabilmesi.

    d. Bireysel yatırımcıların elinde olan, 2 Bin Ton üzerinde olduğu tahmin edilen kayıt dışı yastık altın varlığının kayıt altına alınabilmesi. ( FED Altın stokları 8.670 Ton olup, ülkemiz vatandaşı neredeyse USA Merkez Bankasının 4 te 1’ i seviyesinde altın stoğuna sahiptir.) Resmi Rakamlar ile Merkez Bankaları arasında en fazla ALTIN satın alan 3. ülke TCMB’dır.

    e. Bankacılık sektörü, Yasal Takipteki kredilerine ve veya büyük montanlı kredilerine ve veya ipotek teminatlı kredilerini farklı faiz oranları ve teminatları ile paket olarak varlığa dayalı menkul kıymet şeklinde satın alabilecek ve uzun vadede canlı kredi haline getirebilecek yeni sistemlerin oluşturulması ve Bankacılık sektörünün Öz sermaye yeterlilik seviyesinin sağlam bir altyapıya getirilebilmesi. (Önemli Not: FED ve ECB, Avrupa Merkez Bankası ve USA Merkez Bankası uzun zamandır bu problemleri tahvil şeklinde bankalardan satın almakta ve yönetmektedir. TCMB, henüz bu şekilde bir tahvil satın alma işlemine girmemiştir. TKB aracılığı ile ilk defa bir başlangıç yapılarak ipoteğe dayalı Banka Tahvillerine kaynak sağlanmıştır.)

  • 3) Dünya’da belki de en fazla teşvik ve hibe verilen ülke neredeyse Türkiye diyebiliriz.

    a. Bu teşvik ve hibeler tek bir kaynak üzerinden,

    b. Firma ve veya kişilere yönelik, ekonomiye sağlayacağı ilave çapraz katkısı üzerinden derecelendirme uygulanarak

    c. Başvuru esası yerine doğrudan firma ve veya kişilerin ekonomiye hangi sektörde hangi seviyede katma değer oluşturabileceğinin derecesine göre hak ediş usulü ile doğrudan serbest bırakılması ve veya dağıtılması

    d. GSYİH üzerindeki problemler:


    i. Dönemsel gelir risklerine sahip sektörler yerine (İnşaat, altyapı ve turizm gibi) düzenli gelir oluşturabilen sektörlere ağırlık verilmesi ve Yeni Nesil Unicorn Teknolojilere öncelik verilmesi.

    ii. Dış Ticaret açığını doğrudan kapatmaya yönelik yeni sektörlerde büyüme hedefleri oluşturulması:

The best time to plant a tree was twenty years ago. The second best time is now .

Chinese Proverb

Bir ağaç dikmek için birinci en iyi zaman 20 yıl önce, ikinci en iyi zaman ise hemen şimdidir.

Çin Atasözü

CHINA PROVERB / ÇİN ATASÖZÜ

ii. Dış Ticaret açığını doğrudan kapatmaya yönelik yeni sektörlerde büyüme hedefleri oluşturulması:

1. Savunma Sanayii Teknolojileri ve Hizmetleri

2. İletişim ve Haberleşme Teknolojileri ve Hizmetleri

3. Yeni Nesil Finansal Teknolojiler ve Hizmetler,

4. Yeni Nesil Tıp ve Genetik Teknolojiler

5. Yüksek teknoloji sanayi ve hizmet üretiminin

6. Eğitim teknolojileri ve hizmetlerinin

7. Yeni Nesil Tarım ve Hayvancılık teknolojilerinin GSYİH içerisindeki payını en azından % 50 ve üzerine taşınması

Geleceğin Ekonomisine, SANAYİ 4.0 Etkileri, Digital Dönüşüm ve Değişim Yönetimi süreci çözümlerimizi dinlemek ve Profesyonel Desteklerimiz için lütfen bize ulaşmaktan çekinmeyin.

  • Kusursuz Fırtına, Değişim Yönetimi ve Fırsatlar

  • 2015-2035 DÜNYA EKONOMİSİNDE DEĞİŞİM & PLATO DÖNEMİ – TÜRKİYE EKONOMİSİ

    Dalgayı Durduramazsın Ama Sörf Yapmayı Öğrenebilirsin.

  • Büyük Krizler, aslında Kontradieff Dalga Teorisinde konjonktür dalgalarının dip noktalarına karşılık gelmektedir:

    1929 buhranı 3. Kondratieff dalgasının,

    1972-73 krizi 4. Kondratieff dalgasının ve

    2008-09 krizi de 5. Kondratieff dalgasının dip noktalarıdır.

  • Aslında Ülkemiz Yönetim Erki, Dünya Siyasi Ve Ekonomi Tarihine Birinci Derecede Etki Eden Tüm Bu Dalgaları Değişim ve Plato evresinde (Tren Daha Kalkarken) Farkedememiş Ve Uzakta Kalmıştır.

    Yani, Yukarda Bahsedilen Bu 3 Büyük Krizin Aslında 3 Büyük Değişim Ve Plato – Zenginlik – Refah Evresini De Ülkemiz Kaçırmıştır.

    Aslında bu yaşanan Global Dalgaları kaçırmanın bedelini tüm ülkemiz insanı ödemiştir.

  • YENİ yaşanan ekonomik DALGA

    [The hypothetical wave of the post-informational technological revolution]

    Rus ekonomist Kontradieff tarafından geliştirilen Dalga Teorisi üzerine Çek ekonomist Daniel Smihula tarafından öngörülen 2015-2035 yılları arasında Değişim ve Plato evresi gerçekleşmesi öngörülen dalga Bilgi Teknolojileri Devrimi Sonrası Beklenen Dalgadır:

    [The hypothetical wave of the post-informational technological revolution],

    bugün Sanayi 4.0 Devrimi olarak adlandırılmaktadır.

TEHDİTLER & FIRSATLAR

2012 yılından bugüne 4. Sanayi Devrimi olarak adlandırılan son yaşadığımız dalga aslında Türkiye için büyük bir fırsat. Nasıl mı?

Değişim ve Plato evreleri aslında her ülke için muhteşem kaçırılmayacak fırsatlara sahiptir.

Geçmişte nerede olduğunuzun bir önemi yoktur artık!

İnternet ve Bilgi Teknolojileri her yerde ulaşılabilir durumdadır.

Dünya ekonomisinde yarış yeniden başlamaktadır.

Trenin kaçırılması halinde ise: Vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve İnsanımızın refahı açısından ciddi büyük tehditler ile karşılaşılması kesindir.

Schmihula’ya göre her dalga bir öncekinden daha hızlı ve daha geniş etki doğurmaktadır ki beklenen etkilerin farkında değiliz. ( Sonuçlarının hızlı ve geniş gerçekleşmesi ifadesinden en önemli kasıt devletler ve küresel şirketler arasında vahşi bir rekabet fırtınasının yaşanmasıdır.)

BEKLENEN BÜYÜK ÜÇ ETKİ:

2016-2020 döneminde erken uyarı sinyalleri ile birçok ülkede pazar kayıpları ve finansal değişimler yaşanması öngörülmektedir.

2020’li yıllardan itibaren ise telafi mümkün olmayan finansal kayıplar.

Sanayi 4.0 devrimi öncüsü ülkelerin birçok sektörde, 2035 yılına kadar tüm Dünya Ekonomisi üzerinde dominant bir şekilde rekabet edilemez hale gelmesidir.

FİNANSAL TAHMİNLER:

Sadece basit bir örnek vermek gerekirse: Amerika’da, Sanayi Devrimi etkisi ile önümüzdeki 5 yıl içerisinde: Yalnızca otomotiv sanayiinde 16-32 Mia USD maliyet tasarrufu öngörülmektedir. Bu rakamlar toplam üretim maliyetlerinin % 10- 20 ‘si seviyesindedir. [Roland Berger, Think Act, Beyon Mainstream, Digital Factories Report 02/2016]

Avrupa Birliği ülkelerinin 4. Sanayi Devrimi dönemde beklenen üç büyük etki:

Dünya çapındaki üretimin % 40 ‘ı ( Toplam değeri 6.577€ milyar) gelişmekte olan ülkelere kayması, AB ülkelerinin % 36 olan üretim payının % 25’e düşmesi öngörülmektedir.

AB ülkelerinin 4. Sanayi Devriminde öncü bir role sahip olabilmesi için, önümüzdeki 15 yıl içerisinde 90€ milyar / yıl, toplamda 1.350€ milyar teknoloji yatırımı öngörülmektedir.

Geleneksel politikalar artık Katma Değer Sunmakta yetersiz kalacak olması nedeniyle, bugün % 15 olan yüksek Katma Değerli üretimi % 20 seviyesine yükseltecek 4. Sanayi Devrimine uygun politikalar ve vizyonlar geliştirilmesi hedeflenmektedir.

[Roland Berger, Think Act, Beyon Mainstream Report 03/2014]

TEHDİTLER & FIRSATLAR

2020’li yıllarda Dünya Ekonomisinde yaşanacak olan yeni Dalganın başlangıcında;

Yıkıcı Değişim Dalgası-Rekabet Tsunamisi’ne ( ekonominin akışı, hukuk, sosyal ve kültürel altyapılarda ciddi değişimler ve büyük rekabet) yakalanmamak için ülkemiz ekonomisinin temel birinci derecede ihtiyaçları:

İktidarda güçlü ve hızlı kararlar alabilen yönetim erkine sahip olabilmek

Ağırlıklı olarak Enerji ve yüksek teknoloji ithalatı nedeniyle süreklilik arz eden Cari açığın temelden ortadan kaldırılmasına yönelik uygulamalar ki;Bugüne kadar engellenmek için her şey yapılmıştır.

Kamu bütçesi marjinal fayda ve süreklilik sağlayabilecek şekilde kullanımını sağlayacak tüm ülkeye etki edecek bir Kamu Yönetimi

Kulaklarımız, gözlerimiz ve kalplerimiz bir bütün halinde bölünmemiş bir dikkat ile neyi, neden, ne zaman, nerede, nasıl, kimleri dinlemeli ki mikro ve makro boyutta ülkemiz ve dünya ekonomisi içerisinde ifade edilen, görünen, bize doğru yaklaşan erken uyarı sinyallerini fırsata dönüştürelim.

2015-2017 yılları arasında ülkemizde yaşananlara ve dış güçlerin tepkilerine odaklandığımızda

Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü korumak ve

Yeni Dünya ekonomisi ve siyasetinde değişim dalgalarını yakalayarak söz sahibi olmak için

16 Nisan 2017 tarihi ve Anayasa Değişikliği referandumu treni kaçırmadan yakalayacağımız bir dönüm noktası olmaya hala aday görünmektedir.

16 Nisan 2017 Anayasa Değişiklik Referandumu ve Türkiye Ekonomisi’ne Beklenen Etkileri ve Değişim Yönetimi:

Devlet yönetiminde “Değişim Yönetimi” sürecini planlama, topluma sunma, milli mutabakata ulaşma ve ardından uygulama sırasında da başarıya ulaşabilen ülke sayısı çok azdır.

Başarılı olan ülke zaten ya Dünya’nın süper gücü ya da ekonomik sosyal anlamda söz sahibi 2. ya da 3. Ülke konumuna yerleşmiştir.

Ülkemiz insanının Sosyal ve Ekonomik taleplerini karşılayabilecek 1. Derecede değişim ihtiyaçları aslında çok basit 2 ana yapısal problemlerimize dayanmaktadır:

Çıkar çatışmaları ve siyasi tercihlerden arınmış vatandaşa hizmet ve verimlilik odaklı istikrarlı Kamu Yönetimi’ne sahip olmak.

Ülkemiz Devlet Yönetim tasarımı 1920’den bugüne sürekli geçici değişimler ve eklemeler ile içinden çıkılamaz Dünya’da örneği olmayan karmaşık bir yaratığa dönüşmüştür.

Tek başına iktidar olan Anavatan Partisi ve Ak Parti dönemlerinde bile bu problemler aşılamadığı için Ekonomik anlamda birinci derece ihtiyaçlara çözüm üretme noktasına Devlet Yönetimi gelmeye başladığında ciddi engeller ile karşılaşılmıştır.

Her organında tarif edilemez kanser hücreleri, parazitler yerleşmiştir. Son 3 yıldır ülkemizde yaşananlar bunun kanıtıdır. Kamu Düzeninde Network Yönetim anlayışı ile verimlilik ve insana hizmet odağını ön plana çıkarmanın kazançlarına Neden Bizim İnsanımız Sahip Olmasın?

Çözüm:

Dünya ekonomisi ve sosyal altyapısını tamamen değiştiren bir ekonomik dalga içerisindeyiz.

İletişim ve haberleşmede yöntemler tamamen değişmiştir. Anlık bir talimatı ve olayı artık anında gerekli uzman kadrolara ulaştırabilirsiniz. Bu konuda yüzlerce örnek vaka size sunabiliriz.

Hiyerarşik Yönetim anlayışı 1990’lı yıllardan itibaren Dünya’nın en etkin yönetim anlayışlarında terkedilmeye başlanmış ve doğrudan Network Yönetim anlayışına geçmeye başlamıştır.

Bu dönüşümü 1992 yılında ilk USA Genel Kurmayı tamamlamıştır. 3,5 Milyona yakın toplam askeri personel sayısını 850.000’e düşürmesine rağmen tüm Dünya’da etkin bir şekilde varlığını ve operasyonlarını sürdürebilmektedir.

Ülkemiz Kamu Yönetimi, sürdürülebilir verimlilik, hizmet ve insan odaklı olduğu sürece ekonomide karar veren bireyler daha hızlı ve net hareketler gerçekleştirebilecektir.

Kamu düzeni rehabilite olmuş ülkeler ile yeraltı zenginlikleri olmasa çok rahatlıkla üreterek refaha ulaşabilmektedir.

Daha detaylı gerekçeler görmek isterseniz Klasik Ekonominin temeli sayılan Adam Smith’in Ulusların Zenginliği isimli kitabı ile ortaya attığı teorisine karşı antitez olarak üretilen yeni fikirlerin başarısı açıkça görülmektedir. Klasik Sosyo ekonomik düzenler artık başarısız olduğu açıktır.

Daron Acemoğlu ve James Robinson Ulusların Düşüşü kitabını inceleyin arzu ederseniz.

Kamu Yönetimi’nde sosyal düzen ve istikrara ulaşmış ülkelerin nasıl refaha ulaştığını çok güzel analiz etmişler.

Tekrar soruyorum: Kamu Düzeninde Network Yönetim – sadelik – verimlilik ve insana hizmet odağını ön plana çıkarmanın kazançlarına Neden Bizim İnsanımız Sahip Olmasın?

Bizim insanımız, bizim vatanımız ve bizim ülkemiz neden süper güç olmasın? Sadece rakiplerimiz bunu istemez!

16 Nisan sonrası kısa vadede Kamu Çalışma ahlakı ve zihniyetinin 1. Derecede verimlilik, hizmet ve insan odaklı değişmesini bekliyorum

Sosyal anlamda bu değişiklik ekonomiye dolaylı olarak 1. Derecede olumlu etki edecektir.

Ekonomiyi yönlendiren bireylerin tercihleri ve karar algılarıdır.

Aslında, Çok az sayıda Birey yatırım kararlarını verirken belirsiz ortamda yatırım yapar. Ekonomi kazancı sevdiğinden fazla güveni sever.

Ülkemiz Makro Ekonomik yapısı içerisinde iki büyük sorun ki son 94 yıldır bu konuda çözüme hiçbir yönetim çözüm üretememiştir.Enerji ve Yüksek Teknoloji ithalatı nedeniyle kronik CARİ AÇIK finansmanı ihtiyacı.Kısaca problemi tanımlayalım isterseniz: Her yıl yaklaşık USD 50-55 Mia finans ihtiyacı kısa vadeli yurtdışı borçlanmalar ile finanse edilmesi ve 4-5 yılda bir bu borcun USD 200-250 Mia seviyesine ulaştığında develüasyona, durgunluğa doğru ülke ekonomisinin itelenmesi ve sürüklenmesi.

Faiz ve kurlar üzerinde 4-5 yılda bir düzenleme yapmak zorunda kalma ihtiyacı.

Borcu Borç ile kısa vadede çevirme stratejisinin getirdiği acı faturaları her zaman milletin ödüyor olması.

GSMH’nın yapısal problemidir ki: Yaklaşık %40’ının İnşaat sektörü ve %25’inin Hizmet sektörü üretiminden kaynaklanması.Kısaca yine tanımlayalım problemi: Dünya ve Ülkemiz ekonomisindeki birçok sosyal ve ekonomik dalgalanmalardan rahatlıkla etkilenmeye açık olan bu sektörlerde uzun dönem ANAP ve Ak Parti İktidarlarında bile istihdam, fiyat ve büyüme istikrarını sürdürülebilir bir şekilde yaşayamadığımız açıktır.

Son 3 yıldır yaşanan belirsizlik ortamının kaldırılması doğrudan ekonomide Türkiye’nin GSMH’sının yapısal problemleri değiştirecek ve yeni lokomotif sektörlerin büyümesini sağlayacak güçlü koordinasyon ve pazarlama yönetimine ihtiyaç vardır:

Enerji Sektöründe bölgede güvenli enerji transferinde odak olmak,

Enerji Sektöründe cari açığı tamamen ortadan kaldıracak yeni yatırımlar,

Yüksek Katma Değer üreten teknoloji yatırımları ve

Organik Tarım yatırımları ile tüm Türkiye’nin tamamının kapsanması.

Ülkemizin kronik CARİ AÇIK Finansmanı probleminin Kısa ve orta vadeli hazine borçlanmaları (sıcak para) yerine doğrudan yabancı yatırım ile finanse edilmesi ülkemiz milli ekonomisi bağımsızlığını ve geleceğini güvence altına alacaktır.

Değişim fırsatı yakalanabilir ise, Kişi Başı Milli Gelir rakamlarının tahminlerin dışında yüksek rakamlara ulaşacağı bir donemi yasayabiliriz.

2015-2035 donemi Dünya ekonomisinde yaşanacak olan hızlı değişim dalgasını yakalayacak olan ülkemizin ekonomik bağımsızlığına ulaşacak olması tabii ki Türkiye düşmanları ve rakiplerimiz için önemli bir tehdittir.

Dünya ekonomisinde hem oyunu hem de oyunun kurallarını değiştirebilecek önemli bir değişim yaşandığı bu günler Cumhuriyet tarihimizin önemli bir dönüm noktasıdır.

Bengütürk TV Bahar İlik Gün Başlıyor Programı 28.03.2017 tarihli Ekonomi ve Siyaset Gündemi Değerlendirmesi.

Dalgayı Durduramazsın Ama Sörf Yapmayı Öğrenebilirsin.

You can’t stop the wave… But You can learn to surf.

DURAKSANAN HER HANGİ BİR KONU VE SORU İÇİN LÜTFEN BİZE ULAŞMAKTAN ÇEKİNMEYİN!

Let’s Talk